Girişimcilik ve Sosyal Sermaye - Erol Tekin

Girişimciler bir ülkenin ekonomik gelişmişliği için oldukça önemli bir unsurdur. Bugünün dünyasında en çok kazananlar girişimcilerdir. Girişimcinin kazanması ülkenin kazanması anlamını taşımaktadır. Bu nedenle Amerika’da 1980’li yıllarda üniversitelerde verilmeye başlanan girişimcilik eğitimlerinin artık lisansüstü boyuta taşındığı görülmektedir. Ülkemizde ise girişimcilik dersleri henüz yeni zorunlu bir ders olarak okutulmaktadır. Oysa risk alma, vizyon sahibi olma, azı çok etme konularında Türk milleti çok daha başarılıdır. Bu yüzden elimizdeki gençlerin girişimciliğe teşvik edilmesi oldukça önemli bir husustur. Eğer üretim arttırılacaksa bunu genç girişimci adayları ile geleceği inşa ederek başarmak mümkündür. Bakıldığında ülkemizde girişimcilik sanki en son çare olan bir meslek dalı olarak görülmekte ve bu nedenle birçok başarısız girişim ve girişimci ortaya çıkmaktadır. Devletin girişimcilere olan destekleri ise yadsınamaz derecededir. Tüm bunlara rağmen risk alma, azdan çok üretme, yaratıcık konularına oldukça yetenekli olan ülke gençliği ya girişimcilik konusunda bilgisiz ya da isteksizdir. Bu da başarısız girişim faaliyetlerini artmasına neden olmaktadır Bu kapsamda girişimcilik ile ilgili hususların sorgulanması önem arz etmektedir. Çünkü insan sermayesi, yapısal sermayesi, entelektüel sermayesi olan bir toplumda girişimciliğe ilişkin birçok özellik var iken beklenen başarıdır. Özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülke bağlamında konu değerlendirildiği sosyal sermayenin de girişimcilik için olmazsa olmaz bir unsur olduğu ifade edilebilir. Sosyal sermaye, sosyal bir değer olan toplumsal güven düzeyi ile ekonomik bir kavram olan sermaye kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşan ve daha çok ekonomik değer ifade eden yeni bir kavramdır. Sosyal sermaye, belirli yeteneklere sahjp olan insanların bir arada hareket edebilmesi için gerekli olan ağlar ve normların varlığında ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda kitap, girişimcilik kavramına sadece ekonomik bakan teorilerden değil psikolojik ve özellikle de sosyolojik bakış açısıyla ele alan teorilerden yola çıkarak girişimciliği incelemeyi amaçlamaktadır.